6 Şubat, Türkiye'nin tarihine derin izler bırakan ve onbir ilimizde derin yaralar açan bir tarih olarak hafızalarımıza kazındı. Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki büyük deprem, sadece bir bölgeyi değil, tüm ülkeyi derinden sarstı. Depremin üzerinden geçen iki yıl boyunca, şehirdeki yaşamın nasıl yeniden şekillendiğini görmek için geçtiğimiz gün oraya bir ziyaret gerçekleştirdim.
Yıllar önce, askerliğimi Kahramanmaraş’ta yapmış biri olarak, o şehri tanımam farklı bir anlam taşıyordu benim için. O zamanlar, şehirdeki kalabalık caddeleri, gürül gürül akan hayatı ve sokaklarında yürürken yüzünüze çarpan sıcak insan ilişkilerini hatırlıyorum. Kahramanmaraş, bana hem tarihiyle hem de halkıyla her zaman özel bir yer edindi. Ancak geçen gün, deprem sonrası bu şehre tekrar adım attığımda, tanıdığım o sokakların büyük bir kısmı boştu, yerle bir olmuştu. Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, Kahramanmaraş’ta yaşanan kayıplar, hala taze. Eski tanıdık yerlerin çoğu, o korkunç felaketin izlerini taşıyordu. Yıkıntıların ortasında hayata yeniden tutunmaya çalışan insanlar vardı. Depremin izleri ne kadar silinse de, kayıpların acısı ve halkın yaşadığı travma henüz geçmemişti.
Bu süreçte, halkın görüşlerini almak istedim. Bir kaç kişiyle konuştum, herkesin kendi hikayesi, derdi ve zorlukları vardı. Depremden sonra konteynerde de olsa yeniden işini kurup çalışan bir esnafla sohbet ettim. "Hepimiz bir şekilde toparladık, ama unutulacak gibi değil. Kaybettiklerimizi hiçbir şey geri getiremez. Her şey yeniden başladı, ama çok zor" dedi.
Şehre, askerliğimi yaptığım yıllarda devamlı gittiğim yerleri yıkık ve virane bir şekilde görmek de beni derinden etkiledi. Bir zamanlar, askeri birliğime yakın olan mahallede karşılaştığım bazı vatandaşların yüzündeki hüzünlü ifade, depremin yaralarını hala hissettirdiğini gösteriyordu. Bir vatandaşın, "Burada hayat bir zamanlar çok güzel ve her şey o kadar farklıydı ki. Ama şehri yeniden ayağa kaldıracağız, buna inanıyoruz” sözlerindeki umut, insanların hala birbirlerine sarılma ve toparlanma azmini gösteriyordu.
Görüşme fırsatı bulduğum bazı vatandaşlar ise, yaşadıkları travmanın derin izler bıraktığını ancak bir şekilde ayakta kalmaya çalıştıklarını belirttiler. Bir esnaf "İki yıl önce burada hiçbir şey yoktu. Şimdi, yavaş yavaş da olsa her şey yeniden şekilleniyor. Ama kolay değil. İnsanlar hala kaybettikleri yakınlarının acısıyla baş etmeye çalışıyor," dedi . Çarşılar, pazar yerleri ve sokaklar eski yoğunluğuna kavuşmaya başlamış, ancak tüm bu çabaların arkasında büyük bir acı ve kayıp hikayesi var.
Geçen koca iki yıl, Kahramanmaraş için zorlu bir dönem oldu. Ancak halk, zorluklara rağmen yaşamı yeniden inşa etmeye çalışıyor. Devletin büyük destekleriyle birçok yeni bina yapılıyor, ancak eski binaların yıkılması ve yerlerine yeni yapılar inşa edilmesi zaman alacak gibi görünüyor. İnsanlar, yaşadıkları travmalara rağmen, umutlarını kaybetmeden bir arada durmaya devam ediyor. Ancak benim tanıdığım ve çok iyi tanıdığım Kahramanmaraş halkı, her şeye rağmen, bu zorlu sürecin üstesinden gelmek için gösterdikleri kararlılık ve dayanışma ile yeniden ayağa kalkacak güçte olduklarını gösterdi.
Allah, ülkemize bir daha böyle bir acı yaşatmasın.
Saygılarımla.
