TATVAN - BİTLİS YOLU : ÇİLEYE DÖNEN BİR GÜZERGÂH

   Bitlis ile Tatvan'ı birbirine bağlayan o kısa yol, son zamanlarda adeta bir kabusa dönüştü. Normal şartlarda 15-20 dakikada kat edilen bu mesafe, devam eden kavşak ve yol yenileme çalışmaları sebebiyle bazen bir saatten fazla süren bir işkenceye dönüşmüş durumda. Sürücülerin ve yolcuların sabrı, Bitlis-Tatvan yolunun bitmek bilmeyen kuyruklarında tükeniyor.
  Özellikle Tatvan şehir merkezindeki yoğun nüfusun yarattığı trafik sıkışıklığına bir de Rahva'daki yol çalışmaları eklenince durum iyice içinden çıkılmaz bir hal aldı. Artık her gün yaşanan bu çile, sadece zamandan çalmakla kalmıyor, aynı zamanda önemli aksaklıklara da yol açıyor. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde yaşanan bu yoğunluk artık sürdürülemez bir hâl aldı.
  Bugün başlayacak olan Malazgirt Zaferi kutlamaları ise trafik sorununu katlayacak gibi görünüyor. Şimdiden artan araç yoğunluğu, kutlamalarla birlikte zirveye ulaşacak ve zaten zor olan bu güzergâhı tamamen felç edebilir. Yetkililerin bu duruma acil bir çözüm bulması gerekiyor, aksi halde yaşanacak sıkıntılar çok daha büyük boyutlara ulaşabilir.
   Bu trafik sadece vakit kaybına neden olmuyor, aynı zamanda can güvenliğini de tehdit ediyor. Günde irili ufaklı en az 10 kazanın yaşandığı bu yolda, gerekli önlemler alınmadığı takdirde ne yazık ki daha büyük faciaların yaşanması kaçınılmaz. Özellikle hastaneye yetişmeye çalışan hastalar ve randevularını kaçıran vatandaşlar için bu durum hayati bir sorun teşkil ediyor. Trafikte sıkışıp kalmak, acil bir durumu olan insanlar için son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
  Yetkililerin yol çalışmalarını hızlandırması, trafik akışını rahatlatacak geçici çözümler üretmesi ve en önemlisi, sürücüleri ve yayaları koruyacak ek güvenlik önlemleri alması artık bir zorunluluktur. Yoksa Bitlis-Tatvan yolu, sadece bir ulaşım güzergahı olmaktan çıkıp, her gün onlarca insanı mağdur eden, can güvenliğini tehdit eden bir "çile yolu" olarak anılmaya devam edecek. 
   Bu sorun artık sadece bir trafik sıkışıklığı değil, halkın can güvenliği ve yaşam kalitesiyle ilgili acil bir meseledir.
  Saygılarımla...