FATİH GENCER


Kardeşlik İçin Bir Yol Arayışı

Kardeşlik İçin Bir Yol Arayışı


Kardeşliği, barışı, kucaklaşmayı istemek sadece vicdani bir duruş değil, aynı zamanda tarihsel bir sorumluluktur. Ancak bunlardan da öte, evlatlarımızın yarınlarına ve umutlarına yönelik ertelenemez bir mecburiyettir. Bizlere önceki nesillerden büyük ve ağır sorunlar miras kaldı. Bu sorunların neden olduğu siyasi ve ekonomik krizler, darbeler, muhtıralar, kutuplaşma ve ötekileştirmeler hayatımızın önemli bir kesimini işgal etti. Çocuklarımıza, bilime, eğitime, gelişmeye ayıracağımız ömrümüzü ve kaynaklarımızı çatışmalar ve krizlerle israf ettik. Ama belki de en acısı, yitip giden canların yarım kalmış hikâyeleridir. Bunlar, hepimizin yüreğinde onulmaz yaralar ve derin pişmanlıklar bıraktı. 
Peki, çocuklarımıza böyle bir gelecek bırakmaya hakkımız var mı? Gözümüzün ışığı olan evlatlarımıza daha iyi bir hayat sunmak hepimizin ortak amacı değil mi? Onlara nasıl bir gelecek bırakacağımızı gerçekten sorguladık mı? Umutla büyüyen, değer üreten bir kuşak mı olacaklar; yoksa bizim gibi sorunların altında ezilen, yarım kalmış hikâyelerin yükünü taşıyan bir nesil mi? İşte bu noktada tarihi bir karar verme sorumluluğu bizi bekliyor. Geleceğimizi şekillendirecek o büyük adımı atmak için hala fırsatımız var. 
Kardeşlerin kucaklaşması çok çetin bir yoldan geçiyor; geçmişteki hatalardan ders alıp, geçmişi unutmamak, geçmişin çözümsüzlüklerine takılmamak için geçmişi tamamen unutmak. Acıları umuda çevirmenin bir yolunu bulmak. Hem son derece soğukkanlı ve mantıklı, hem de olabildiğince duygusal ve hassas olmak… Dile getirilmesi, kaleme alınması bile ne kadar zor. Bir yolunu bulmalıyız ötekiyi beriki yapmanın bir yolunu… Bu yol her şeyden önce yüreği yaralı insanlarımızın gönlünden geçiyor. Bir annenin, bir babanın, bir yetimin gözlerinde; barış ve kardeşlik sadece iki kavramdan ibaret değil. Bu kelimeler duyguların ağırlığını taşıyamayacağı kadar derin, dışardan anlaşılamayacak kadar farklı manalar yüklü. Bazen bir mezar taşı, bazen gizlice dökülen gözyaşı, bazen bir fotoğraf karesindeki tebessüm. Çoğu zaman da Allah evlat acısı vermesin duası.
Unutmayalım ki kardeşliğe giden kapıyı sonuna kadar açacak ve yine herkesten çok en büyük fedakârlığı yapacak olan yaralı kardeşlerimizdir. Onlar bir kelebeğin kanadı gibi narin, bir daha incitilmeyecek kadar nazenindirler. Milletimizin aydınlık geleceğinin inşası, güçlü toplumun ve huzur ortamının oluşması hususunda her türlü övgüyü sonuna kadar hak ediyorlar. Sadece bizler değil, bizden sonraki nesiller de onlara minnettar olacaklardır. Eminim ki yıllar sonra tarihçiler güçlü bir çınar gibi kök salmış, büyümüş, serpilmiş ülkemize hayat suyu verenlerin onlar olduğunu vurgulayacak ve ülkenin en ağır yükünü omuzlayan yaralı gönüllerin haklarını teslim edeceklerdir. Kardeşliğin temelleri bu insanların yüreklerinde anlam kazanacaktır. Ve bizler o anlamdan aldığımız ilham ve güçle ancak siyasi söylemlerle değil; insani değerler etrafında şekillenecek yol haritasıyla geleceğimizi inşa edeceğiz.
Bu yolda önümüzde çok sayıda engel çıkacak ve maalesef ilk önce kendimizi aşmamız gerekecek. O kadar çok ayrıştık ki, acıları anlamaya çalışmak, memleketimiz ve milletimizin menfaatlerini düşünmek bile zorla bir kimliğe dâhil edilmemize, hiç hak etmediğimiz halde yaftalanmamıza sebep oluyor. Oysa gözyaşının hangi kimlikten aktığı, acının hangi lisanda dile döküldüğü, yaralı yüreklerin hangi inançla teselli bulduğunun bir önemi var mı? Maalesef insan olmak ile taraf olmak arasındaki çizgi her geçen gün daha da belirsiz bir hale geliyor.  
Bu yolda yürürken attığımız her adımda bizi alıkoymaya çalışanlar olacaktır. Kucaklaşmamızı tehdit olarak görenler, nefretle beslenen karanlık odaklar, güçlenmemizden korkuya kapılan dış güçler her fırsatta yaralarımızı kanatmaya çalışacaklardır. Birbirimizden korkmamız için olmadık senaryolar yazılacak, yanlış anlaşılmalar olağanüstü hatalar gibi gösterilecek, nihayetinde kardeşini hasretle kucaklamak isteyenler belki ihanetle suçlanacak. 
Duygusal yoğunluklar en zayıf olduğumuz anlar olacak. İşte tam da bu anlarda mevkii, statüsü, eğitimi ve ekonomik durumu ne olursa milletimizin her bir ferdine her zamankinden daha çok ihtiyacımız olacak. Böylece tüm sorumluluğu devletimize yüklememiş, her durum ve şartta kardeşliğe giden yola sahiplenerek onun yanında olduğumuzu göstermiş olacağız. Bu güçlü duruşumuz korkuların gölgesine gizlenen ve zaaflarımızla güçlenenlerin cesaretini kıracak. Böylece sadece kendimize değil, tüm dünyaya daha söyleyecek çok şeyimiz olduğunu, tarihin akışına kapılmadığımızı, ona yön verme kararlılığımızı ilan etmiş olacağız. 
Peki, nasıl bir kardeşlik istiyoruz? 
Öyle bir düzen kurmalıyız ki bu toplumun bir parçası olmak bizi her şeyden daha kıymetli hissettirmeli. Bu düzenin en temel amacı; bizleri yüceltmek, şahsiyet ve haysiyetimizi korumak olmalı. Konuştuğumuz dil, inandığımız din ve dünya görüşümüz kimseyi kaygılandırmamalı. Tek başımıza olsak bile sonsuz bir özgüvenle, korkmadan yaşayabileceğimize yürekten inanmalıyız. Kardeşlik, yalnızca bir toplumsal barış değil, aynı zamanda insanlığa ilham verecek bir medeniyet tasavvuru olmalı. Belki de son büyük evrensel medeniyetin temellerini bizler atacağız. Biz bunu başarabilecek birikime ve ruh derinliğine sahibiz. Sadece şu soruya samimiyetle cevap vermeye ihtiyacımız var: gerçekten istiyor muyuz? Cesur ve içten bir evet, sadece toplumsal barış için değil, geleceğimizi en güzel şekilde inşa etmek ve tarihin öznesi olmak için atılmış büyük bir adım olacaktır.

Evlenmek isteyen genç kız babasını mahkemeye verdi

İncirlik krizi sonrasında ilk izlenim olumlu

Kraliyet yengesi evlendi

Afganistan’da 6 bin 250 kilo amonyum nitrat yakalandı

Everest’e tırmanmaya çalışan dağcı hayatını kaybetti

Tayland’da patlama: 24 yaralı

Bilim adamları çip içinde beyin hücresi büyüttü

‘Çin ile çatışma katliam olur’

NYT: Çin’de 10’dan fazla CIA ajanı öldürüldü

Donald Trump’tan Suudi Arabistan’da kılıç dansı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 29 1 5 58 92
2.Fenerbahçe 35 25 4 6 50 81
3.Samsunspor 35 18 10 7 13 61
4.Beşiktaş 35 16 8 11 19 59
5.İstanbul Başakşehir 35 16 13 6 6 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 35 12 11 12 11 48
8.Göztepe 35 12 12 11 8 47
9.Kasımpaşa 35 11 10 14 0 47
10.Konyaspor 35 13 15 7 -4 46
11.Rizespor 35 14 17 4 -9 46
12.Kayserispor 35 11 12 12 -11 45
13.Gazişehir Gaziantep 35 12 15 8 -5 44
14.Antalyaspor 35 12 15 8 -23 44
15.Alanyaspor 35 11 15 9 -9 42
16.Bodrum FK 35 9 16 10 -13 37
17.Sivasspor 35 9 18 8 -14 35
18.Hatayspor 35 6 21 8 -24 26
19.Adana Demirspor 35 3 28 4 -58 1