Ahlat'ta "Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı" değerlendirme toplantısında gölün kirlilikten kurtarılmasına yönelik çalışmalar ele alındı.
Ahlat Belediyesi ev sahipliğinde yapılan toplantıda Van Gölü Havzası'ndaki tarihi ve kültürel değerler, doğal kaynakların korunarak gelecek nesillere aktarılması, çevre bilincinin artırılması, bölgeyi koruma ve yönetme konuları görüşüldü.
Toplantıda bir konuşma yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Eyyüp Karahan, Van Gölü'nün korunmasıyla ilgili 9 kez toplantı yaptıklarını belirtti. Van Gölü'nde yapılan çalışmaları adım adım izlemeye çalıştıklarını belirten Karahan, "Ahlat'ın Van Gölü'ne etkilerini hep beraber tartışacağız. Geldiğimiz noktada çok güzel işler yaptık ama eksikliklerimiz de var. Daha hedeflerimizin gerisindeyiz. Buradaki eksikliklerimizi de tartışarak, daha ileri nasıl gidebiliriz, bu konuları değerlendireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan'ın bu çalışmayı sahiplenmesi çok önemlidir. Bu sahiplenme artık uluslararası arenada karşılık bulmuştur." dedi.
Ahlat Belediye Başkanı Abdulalim Mümtaz Çoban ise "Van Gölü, sodalı olma özelliğiyle önemli bir göl. Bu konuyu sahiplenme adına çok hassas bir toplantı gerçekleştiriyoruz. Nasıl temiz tutulacaksa tüm kaynaklarımızı bunun için seferber etmeliyiz. Van Gölü bizim için semboldür, ayakta kalmalıdır. Bu bölgenin tüm akarsularının Van Gölü ile buluşturacak bir havza oluşturmalıyız. Kuruma riski ortadan kaldırmakla beraber, temizlikle ilgili tüm cesareti ortaya bırakacak bir mücadele içinde olmalıyız." ifadelerini kullandı.
Van Gölü Havzası’nın korunması gerektiğini ifade eden Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş: ”Van Gölü’nün kirli atıklardan arındırılması çalışmalarına devam edilmelidir. Bunun yanında Van Gölü’nü besleyen tatlı su kaynaklarının özellikle tarımsal sulama amaçlı açılan binlerce sondaj kuyusu suyunun denetimli olarak kullanılması önem arz etmektedir.” dedi.
Toplantıda ayrıca Bitlis Eren Üniversitesi Akademisyeni Dr. Öğr. Üyesi Fatih Adıgüzel de bir sunum yaptı. Van Gölü Havzası'ndaki su kaynaklarının hassasiyeti ve kuraklık riski, bölgenin su yönetimi açısından önemli bir gündem maddesi haline geldiğini ifade eden Dr. Adıgüzel, “Bu bağlamda, entegre havza yönetimi yaklaşımı benimsenerek, kuraklık kaynaklı olumsuz etkilerin minimize edilmesi, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının sağlanması ve sosyoekonomik hayatın korunması amacıyla önemli adımlar atılmıştır. Kuraklık durumlarının etkilerini ölçmek ve bu etkilere karşı önlem almak için kuraklık indisleri, indikatörleri ve eşik değerleri titizlikle belirlenmiştir” dedi.
Kuraklık öncesinde, kuraklık dönemi boyunca ve kuraklık sonrasında yapılması gereken çalışmalara da değinen Dr. Fatih Adıgüzel, “Bu dönemlerde alınması gereken tedbirler açıkça belirlenerek kapsamlı bir kuraklık yönetim planı oluşturulmuştur. Ayrıca, olası kuraklık senaryolarının havza su kaynakları üzerindeki etkilerini değerlendirmek amacıyla sektörel etkilenebilirlik analizleri gerçekleştirilmiştir. İçme ve kullanma suyu temini, tarım faaliyetleri, sanayi üretimi, ekosistem sağlığı ve turizm gibi sektörlerin bu değişimden nasıl etkileneceği belirlenmiş ve bu etkilerin hafifletilmesi için gereken önlemler önerilmiştir. Van Gölü Havzası'nda gerçekleştirilen bu kapsamlı yaklaşım, kuraklıkla mücadelede sürdürülebilir bir yol haritası sunarak bölgenin su kaynaklarını koruma ve gelecek nesillere aktarma konusundaki kararlılığını ortaya koymaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan ise Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde devam ettiğini söyledi. Van Gölü'nün kapalı bir havza olduğunu anlatan Orhan, "Etrafında büyük bir yerleşim söz konusu. Dolaylı ve dolaysız olarak çok hızlı kirleniyor. Bunun etkilerini uzun süre çalışıp temizleyebileceğiz. Dezavantajlarımız çok fazla. Yanı başımızda çevreye sirayet eden bir kuraklıkla da karşı karşıyayız. Arıtma tesisimizin devreye girmesi, dip temizliği, çevre bilinci, eğitim, katı atık bertaraf tesisimiz gibi çalışmalarla bu konuda önemli bir yol aldık." dedi. Herkesin gölün temiz kalması için yürütülen mücadeleye destek vermesi gerektiğini belirten Orhan, şunları kaydetti: "Van Gölü, çocuklarımızın geleceğidir. Marmara Denizi açık havza olduğu halde müsilajla ilgili bir sorunla baş başa kaldı. Çok büyük bir çalışmayla temizlendi. Van Gölü'nde böyle bir sorun yaşarsak telafisi mümkün olmayabilir. O yüzden bu kadar teknik ve tecrübeli ekip bir aradayken hiçbir şeyi düşünmeden, önceliklerimizi bir kenara bırakarak Van Gölü'nün temizliğine eğilmemiz gerekiyor. Sıfır atık yönetimiyle ilgili ivedilikle mesafe alınmalı. Arıtma tesislerimizle alakalı kalıcı bir çözüm yolunu masaya yatırmalıyız. Derelerin göle atık taşıması konusuna eğilmeliyiz. Van Gölü'nün korunması bilincini eğitimle, sivil toplum kuruluşlarıyla oluşturalım. Bunu bir seferberlik haline dönüştürelim." dedi.
Toplantıya, Bitlis Vali Yardımcıları Furkan Seyman ve İzzet Cem Eser, Van Vali Yardımcısı ve Edremit Kaymakamı Yücel Erdem, Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl Tatvan Kaymakamı Dr. Remzi Demir, Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Necmettin Elmastaş, çevre İlçe Kaymakamları ile Belediye Başkanları ve ilgili Kurum Müdürleri katıldı.